Oğuz Yabgu Devleti, 8. yüzyılın sonlarından 11. yüzyılın başlarına kadar Sirderya (Seyhun) nehri çevresinde hüküm sürmüş, Oğuz Türkleri tarafından kurulan bir Türk devletidir. Devlet, Türk tarihinin önemli bir dönemini temsil eder ve Selçuklu İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu gibi büyük Türk devletlerinin temellerini atmıştır.
Oğuz Yabgu Devleti'nin kökenleri, Göktürk Kağanlığı'nın yıkılmasının ardından batıya doğru göç eden Oğuz boylarına dayanmaktadır. Oğuzlar, 8. yüzyılın sonlarına doğru Sirderya bölgesine yerleşerek burada bağımsız bir devlet kurmuşlardır. Devletin kurucusu ve ilk yabgusu, Oğuz boylarının lideri olan Oğuz Han olarak kabul edilir. Ancak Oğuz Han, daha çok efsanevi bir figürdür ve tarihi kişiliği tartışmalıdır.
Devletin gerçek anlamda kurumsallaşması ve güçlenmesi ise 10. yüzyılda gerçekleşmiştir. Bu dönemde, Oğuz Yabguları, siyasi ve askeri olarak güçlenerek çevre bölgeler üzerindeki etkilerini artırmışlardır.
Oğuz Yabgu Devleti, Sirderya nehri çevresinde, günümüz Kazakistan'ın güney bölgeleri ile Türkmenistan'ın kuzey bölgelerini kapsayan geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Devletin başkenti, Yengi Kent şehridir.
Oğuz Yabgu Devleti, Yabgu unvanını taşıyan hükümdarlar tarafından yönetilirdi. Yabgu, devletin en yüksek siyasi ve askeri otoritesini temsil ederdi. Devlet işleri, Yabgu'nun başkanlığında toplanan bir divan tarafından yürütülürdü. Divanda, boy beyleri ve diğer önemli devlet görevlileri yer alırdı.
Oğuz toplumunda, boylar önemli bir yere sahipti. Her boyun kendi lideri ve yönetim sistemi vardı. Boylar, Yabgu'ya bağlıydı ve askeri seferlere katılmak gibi devlet işlerinde görev alırlardı.
Oğuz Yabgu Devleti'nin ekonomisi, büyük ölçüde hayvancılığa dayanıyordu. Oğuzlar, at, koyun, keçi ve deve gibi hayvanlar yetiştirerek geçimlerini sağlarlardı. Ayrıca, tarım da önemli bir ekonomik faaliyetdi. Sirderya nehri çevresindeki verimli topraklarda buğday, arpa ve diğer tahıllar yetiştirilirdi.
Ticaret de devletin ekonomisinde önemli bir rol oynuyordu. Oğuzlar, çevre bölgelerle ticaret yaparak çeşitli ürünler elde ederlerdi. Özellikle, İpek Yolu üzerinde bulunmaları, ticaretin gelişmesine katkı sağlamıştır.
Oğuzlar, zengin bir kültüre sahipti. Sözlü edebiyat, müzik ve el sanatları, Oğuz kültürünün önemli unsurlarıydı. Destanlar, efsaneler ve halk hikayeleri, sözlü olarak kuşaktan kuşağa aktarılırdı.
Oğuzlar, geleneksel Türk inançlarına bağlıydılar. Gök Tanrı inancı, Oğuzlar arasında yaygındı. Ayrıca, atalar kültü ve doğa kültü de önemliydi. 10. yüzyıldan itibaren, İslamiyet Oğuzlar arasında yayılmaya başlamış ve zamanla önemli bir din haline gelmiştir.
Oğuz Yabgu Devleti, 11. yüzyılın başlarında zayıflamaya başlamıştır. İç çekişmeler, dış saldırılar ve ekonomik sorunlar, devletin yıkılmasına yol açmıştır. 11. yüzyılın başlarında, Selçuklu Türkleri'nin bölgeye gelmesiyle birlikte, Oğuz Yabgu Devleti'nin toprakları Selçuklu İmparatorluğu tarafından ele geçirilmiştir.
Oğuz Yabgu Devleti, Türk tarihinin önemli bir dönemini temsil eder. Devlet, Selçuklu İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu gibi büyük Türk devletlerinin temellerini atmıştır. Oğuz kültürü, bu devletler aracılığıyla geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Günümüzde, Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan gibi ülkelerde yaşayan Türk halkları, Oğuzların kültürel mirasını taşımaktadır.